Bilindiği üzere, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Profesörlüğe yükselme ve atama” başlıklı 26 ncı hususunda; “Profesörlüğe yükseltilerek atamada;
1) Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl müddetle, açık bulunan profesörlük takımı ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak,
2) Doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar yahut çalışmalar yapmış olmak, gerekir.”
Düzenlemeleri yer almaktadır.
Bu kapsamda, Üniversitelerarası Konsey Başkanlığından doçentlik unvanı alan şahıslar en az beş yıl mühletle ilgili bilim alanında çalışmalar yapmaları halinde Profesörlük takımlarına müracaat için kanunda aranan taban şartları taşımaktadır.
Devlet üniversitesinde vazife yapmakta olan bir doçent öğretim üyesinin 15 Temmuz darbe teşebbüsü sürecinde açıkta geçirdiği mühletlerin kanunda aranan beş yıllık mühlet kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hakkında Yükseköğretim Konseyi Başkanlığına görüş sorulmuştur.
Yükseköğretim Konseyi tarafından verilen görüşte; ilgililerin açıkta geçirdiği müddet zarfında ilgili bilim alanında çalışmaları bulunması, milletlerarası seviyede orjinal eserler vermesi ya da uygulama yönelik çalışmalarda bulunması kaydıyla bilimsel çalışma müddeti içerisinde değerlendirilebileceği tabir edilmiştir.
Hakikaten bu görüşe paralel olarak, kanun kararında kararnamelerle ihraç edildikten sonra Harikulâde Hal Süreçleri İnceleme Komitesi Kararı ile iade edilen doçent unvanlı akademisyenlerin ilgili kanunda istenilen beş yıllık mühletinin belirlenmesinde, ihraç edildiği tarihle iade edildiği vakit içerisinde bilimsel faaliyetlerinin devamlılığı sağlanmışsa Profesör takımlarına başvurmalarında yasal bir mahzur bulunmamaktadır.
Yavuz Selim KAPLAN
Yorum Yok