Resmi olmayan sonuçlara nazaran Beyaz Parti’den İstanbul Milletvekili seçilen Soylu, TV100 canlı yayınında gündeme ait soruları yanıtladı.
14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı ve 28. Devre Milletvekili Seçimlerine ait değerlendirmede bulunan Soylu, en huzurlu ve en inançlı seçimin yaşandığını söyledi.
Soylu, sistem değişikliği konusundaki tartışmalara değinerek, “Bu seçime girerken Cumhur İttifakı’na karşı oluşan millet İttifakı’nın anne yörüngesi ‘biz Türkiye’de sistemi değiştireceğiz.’ Ne dediler? ‘Parlamenter hükümet sistemini yine inşa edeceğiz.’ Pekala Sonuç ne oldu? Sonuç şu oldu: Cumhur İttifakı 323 Milletvekili aldı. Bu ne demektir? Bir sistemin değişebilmesi için olması gereken orada ya Türkiye’yi referanduma getirebilecek bir çoğunluğu tesis etmek ya da Türkiye’yi referanduma götürmeden Türkiye Aka millet Meclisi’nde anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluk tesis etmek. Bu ikisi Mevcut mıdır? Yoktur.” diye konuştu.
Seçim sonuçlarını pahalandıran Soylu, şunları kaydetti:
“Bu seçimde yaklaşık yüzde 20 civarında Yeşil Sol Parti, bileşenleriyle birlikte oy kaybetmiştir. 5 Tane bileşeniyle birlikte seçime girmiş, şark ve Güneydoğu da iç olmak üzere Türkiye’nin her tarafında Fazla Önemli bir oy kaybıyla karşı karşıya kalmıştır. millet bir tercihte bulundu, bulunduğu tercih Fazla Aleni ve net. Milletin bulunduğu tercih, şark ve Güneydoğu’daki millet diyor ki ‘Burada üniversiteler var, ben çocuğumu okula göndermek istiyorum.’ Oradaki beşerler diyorlar ki ‘Ya biz huzurluyuz, bizim huzurumuzu bir terör örgütünün bozmasına artık müsaade etmiyoruz.’ Bu bildirisi terör örgütüne ve onun terör örgütü temsilcisi olan partiye veriyorlar.”
– “Kırsalda bizim oyumuz Oran olarak yüksektir”
Seçim günü sonuçların kaynaklar tarafından paylaşılmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna Karşılık veren Soylu, şöyle devam etti:
“Kırsalda bizim oyumuz Oran olarak yüksektir. Birebir vakitte kimi Fazla küçük, seçmen sayılarının az olduğu yerlerden de oylar akar. Gelişine nazaran de bu türlü akıtırsınız. Artık bu yıllardan beri daima yaşadığımız problemdir, daima yaşanır bu. Beyaz Parti daha Fazla periferden Güçlü oy aldığı için, birinci sandıklar da oradan açıldığı için yani ‘Kimse ben sandığı süratli gireceğim.’ diye suçlanmamalı. Gelen sonucu ‘İlk Evvel vatandaşımızla, halkımızla buluşturalım, gerçek buluşturalım.’ diye suçlanmamalıdır. Herhalde bu birinci Sefer Türkiye’de oluyor. Anadolu Ajansı Fazla hakikat bir Amel yapmıştır. Üstten aşağıya inişi de göstermiştir aslında.”
Soylu, Anadolu Ajansının Fazla uzun vakitten beri kurduğu bir sistem olduğunu belirterek, “Bu sistem bu türlü devam ediyor. Pekala Anka Haber Ajansı’nın kurduğu ne sistem var? Yani kaç kişiyi çalıştırmışlar? Kimden bu dataları almışlar ve bu bilgiler nasıl girmiş, nereden girmiş? Bir kere muallak olan en Değerli noktalardan bir tanesi budur.” sözlerini kullandı.
– Yavaş ve İmamoğlu’nun açıklamaları
Bakan Soylu, seçim gecesi millet İttifakı’ndan yapılan açıklamaları hatırlatarak, “Çıkacak iki belediye lideri İzah yapacaklar ve bu açıklamalar büsbütün toplumu yanıltmaya yönelik, bir taraftan da tahrik etmeye yönelik açıklamalar. Yani size birtakım sayılar veriliyor, bunlar aşağılık sayılardır. çok da Kötü sözlerle Anlatım edilmiş. Yani ağzı bozuk tabirlerle kullanılmış kelamlar bunlar.” dedi.
Milleti manipüle etmenin, insanları tahrik etmenin ve seçimi zehirlemeye çalışmanın bir manası olmayacağını vurgulayan Soylu, “Çıkıp özür dilemeliler mi? Dilemeliler. Diliyorlar mı? Hayır. Neden? Zira siyasette kelamı söylediğin Vakit maliyeti olmuyor. Olmadığını zannediyorlar lakin Kamu her şeyi müellif.” değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, anketlerde belirli oranlarda sapmanın doğal olduğunu Anlatım ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bir anket mafyası var, bu adam bir mafya, Bekir Ağırdır. Bu adam Türkiye’ye operasyon çekiyor, her seçimde operasyon çekiyor. Pekala bir tesiri Mevcut mı? Hiçbir tesiri yok, tesiri olsaydı çıkardı değil mi? lakin bu adam milletlerarası sistemin Türkiye’deki tesir casusudur. Bu kadar Aleni ve net. Yani bu adamlardan Türkiye yakasını kurtarmalıdır. Bir araştırma Şayet deneyinizi ve örneğinizi güzel formda bulduğunuz andan itibaren bir araştırmanın yanılması +1, -1’dir, haydi +1,5 -1,5 olsun. Öteki bunun büsbütün spekülasyon içeren, toplumu kandırmaya ve yanıltmaya yönelik bir anlayışın kendisi.”
– “Tayyip Erdoğan 100 Yıl sonra Suriyelileri mevte gönderen bir başkan olarak anılmak istemez”
Suriyeli göçmenlerin durumuna ait soruya Soylu, şu anne kadar 553 bin 335 Suriyelinin kendi bulundukları inançlı alanlara döndüğünü kaydetti.
Soylu, 28 Mayıs sonrasında göçmenlerle ilgili nasıl bir strateji izleneceğine ait soruya da “Türkiye burada kendi ismine bir siyaset uyguluyor ve bu politikayı devam ettiriyor. Biz Türkiye’yi göçmen deposu yapmayız, yapmadık da bugüne kadar ancak Suriyeliler bizim kardeşlerimiz. Biz onları vefata gönderemeyiz. Göndermedik de. Tayyip Erdoğan 100 Yıl sonra Suriyelileri vefata gönderen bir lider olarak anılmak istemez.” karşılığını verdi.
Karadeniz’de bugün terörist olmadığına dikkati çeken Soylu, “Ama teröristi kendi belediyesine alanlar, Karadeniz’de Karadenizlilik taslamaya çalışıyorlar. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesine terörist alanlar Karadeniz’de Karadenizlilik taslamaya çalışıyorlar. Şu anda burada terörist yok. Eren Bülbül’ü şehit edenleri bugün Büyükşehir Belediyesine almaya çalışanlara söylüyorum.” sözlerini kullandı.
– “Türk siyasetinin bir ayıplı tablosu ortaya çıkmıştır”
Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilme sürecine ait yürütülen operasyona yönelik soruya Soylu, “Muharrem İnce’yi oyundan düşürmek isteyenler bugün Cumhuriyet Kamu Partisi’nin doruğundaki insanlardır. İktidara gelince FETÖ’yü devlete getireceğim diyen beşerler birebir insanlardır. Yani bir paydaşlık gelişmiş ve bu iştirakin sonucunda CHP-FETÖ paydaşlığı sonucunda bu türlü bir tablo, yani Türk siyasetinin bir ayıplı tablosu ortaya çıkmıştır.” karşılığını verdi.
Soylu, insanların mahremiyetleriyle ilgili bir Fazla sorunun hukukun konusu olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“Şimdi bir partinin genel lideri ‘Benim arkadaşım bir yaptığı problemle ilgili sorunla karşı karşıya, buna Yardımcı olabilir misiniz?’ derse Yardımcı olmam mı? Ben İçişleri Bakanıyım. Ne yapayım? İnsanların karşı karşıya kaldığı, tahminen yanlış yaptığı, Noksan yaptığı bir sıkıntıyı açığa mı çıkaralım? Bu türlü bir şey Laf konusu olur mu? Biz gittik Kıbrıs’ta kasetlerini bulduk. Kendi Milletvekili arkadaşının ve imha ettik biz Tüm bunları. Yardımcı olduk. Sesimizi de çıkarmadık. isim de söylemedik.”
– “Kaset montaj bir kaset. Arkadaşlarımız tespit ettiler”
Bu mevzunun yeni 1-1,5 yıllık bir Hadise olduğunu aktaran Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi ben bunu açıklayıp ‘Bu Kemal Kılıçdaroğlu bizim rakibimizdir. Buna karşı bunun kullanılması lazım, kıymetlendirilmesi lazım.’ dersem bu ayıp olmaz mı? Bu devlet mahremiyetiyle örtüşür mü? Örtüşmez. Artık burada bunu ve bu şantajları yapanları aldık. İçeri tıktık. Hepsini yaptık. Devletin vazifesi bu. Devlet bunu yapar. Ha siz çıkıyorsunuz. Aracı gönderiyorsunuz. Adaylıktan çekil, çekil, çekil diye tekraren. Aslında tehdit içerikli ortacılar gönderiyorsunuz. Sonra dönüyorsunuz ve bu kaseti FETÖ üzerinden piyasaya servis etmek istiyorsunuz. Kaset montaj bir kaset. Arkadaşlarımız tespit ettiler.”
Bakan Soylu, “Cumhuriyet Kamu Partisi’nin üst seviyesinin bu kaset kumpasını yaptığını söylüyorsunuz?” sözü üzerine ise “FETÖ-CHP iştiraki elbette. FETÖ’nün Muharrem İnce ile ne kaygısı olacak? Bana bunu söyler misiniz? FETÖ’nün Muharrem İnce ile ne kaygısı olacak? FETÖ seçime mi giriyor?” yorumunu yaptı.
Yorum Yok