Değerlendirmemizi günümüzde emeklilik hizmet ve ıslak kümesini daha erken tamamlayacak Küme olan 8 Eylül 1999 öncesi çalışmaya başlayanlar istikametiyle ve ayrıyeten 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten Evvel çalışmaya başlayanlar tarafıyla yapmaktayız.
Emeklilik kaideleri, Amele statüsünde çalışanlarla memur statüsünde çalışanlar ortasında farklılık gösterir ve Amele iken memurluğa geçen kişinin emeklilik için aranılan ıslak ve hizmeti Olumsuz olarak değişir.
İşçi iken emeklilik kazanımında 506 sayılı kanun Süreksiz Husus 81 kararı,
Memur iken emeklilik kazanımında ise 5434 sayılı kanun Süreksiz Unsur 205 yahut Husus 39 kararı,
Uygulanır.
506 sayılı kanun Süreksiz Unsur 81 kararına nazaran Amele statüsünde çalışanlarda yaş hesabı 23 Mayıs 2002 tarihine kadar olan sigortalılık müddeti, yani sigorta başlangıç tarihi temel alınarak bu tarihe kadar olan (boşlukta geçen mühletler dahi olsa kesintisiz olarak) sigortalılık müddetine nazaran yapılırken,
5434 sayılı kanun Süreksiz Husus 205 kararına nazaran memur statüsünde çalışanların ıslak hesabı 2002 yılının 6 ncı ayına kadar ve bu aydan evvelki Yekün hizmet müddetlerine nazaran (boşlukta geçen mühletler dış fiili olarak Toplumsal Emniyet Kurumu primleri yatırılmış hizmet müddetleri toplamı üzerinden)
yapılmaktadır.
5434 sayılı Kanunun süreksiz unsuru emeklilik ıslak tarihlerini belirlemiştir. Bu kapsama 23/05/2002 tarihine kadar olan süredeki Yekün hizmeti en az 3 Yıl olanlar girmektedir.
ANCAK, 8 Eylül 1999 tarihinden Evvel hiçbir formda çalışması olmayan ve bu tarihten sonra çalışmaya başlayan memurların emeklilik yaşları bayan ise 58, erkek ise 60 ıslak olmakta ve her ikisi için de aranılan hizmet mühleti 25 Yıl olmaktadır.
Örnek olarak;
1) 7 Ağustos 1996 tarihinde sigortalı çalışmaya başlayan kişinin Amele olarak emeklilik hizmet ve ıslak kaidesi; 25 Yıl sigortalılık müddeti + 5825 gün hizmet + 56 ıslak olur. Bu şahıs memur olsa idi ve sigortalı çalışmaya başladığı tarih ile 23/05/2002 tarihine kadar olan müddette de kesintisiz çalışmaları olsa idi emeklilik hizmet ve ıslak koşulu; 25 Yıl hizmet + 56 ıslak olacaktır. Yani bu örnekte ıslak birebir olmakla Bir arada emeklilik için gereken hizmet müddeti işçilikten daha Çok olmaktadır. Emekçi iken 5825 gün, memur iken 9000 gün aranacaktır.
2) 10 Nisan 1993 tarihinde sigortalı çalışmaya başlayan kişinin Amele olarak emeklilik hizmet ve ıslak kuralı; 25 Yıl sigortalılık müddeti + 5675 gün hizmet + 54 ıslak olur. Bu şahıs memur olsa idi ve sigortalı çalışmaya başladığı tarih ile 23/05/2002 tarihine kadar olan müddette de kesintisiz çalışmaları olsa idi emeklilik hizmet ve ıslak kuralı; 25 Yıl hizmet + 56 ıslak olacaktır. Yani bu örnekte hem hizmet mühleti hem de ıslak olarak işçilikten daha Çok olmaktadır.
3) 7 Aralık 1989 sigortalı girişi olan, lakin 23 Mayıs 2002 tarihine kadar olan Yekün çalışma mühleti 2610 gün olan kişinin Amele olarak emeklilik hizmet ve ıslak kaidesi; 25 yıllık sigortalılık müddeti + 5450 gün + 51 ıslak olur. Bu şahıs memur olsa idi emeklilik hizmet ve ıslak kaidesi; 25 Yıl hizmet + 55 ıslak olacaktır. Bu örnekte de hem hizmet mühleti hem de ıslak olarak işçilikten daha Çok olmaktadır. Bu örnekte kişinin sigortalı çalıştığı tarih ile 23/05/2002 tarihi ortasında kesintisiz çalışmaları olmayıp kesintili çalışmalarının olması ve bu tarihler ortasında 2610 gün sigortalı çalışmasının olması kişinin emeklilik ıslak ve emeklilik hizmeti açısından dezavantajlı duruma getirmektedir.
Sonuçta; İşçilerin emeklilik ıslak tarihlerinin ve emeklilikte aranılan hizmet mühletinin belirlenmesi memurlara nazaran daha avantajlıdır. Özetle;
İşçilerin sigortalı başlangıç tarihi ile 23/05/2002 tarihi ortasındaki sigortalılık müddeti hem hizmet hem de emeklilik ıslak tarihini belirlemekte, bu iki tarih ortasında prim yatırılmış çalışmaların olma zaruriliği aranmamaktadır.
Memurların emeklilik ıslak kümelerinin belirlenmesinde ise 23/05/2002 tarihine kadar olan ve bu tarihe kadar Mecbur primli çalışmalarının toplamı temel alınmakta, sigortalılık başlangıç tarihi temel alınmamaktadır.
Yorum Yok