Olay
Milli Eğitim Bakanlığı’nda memur olarak misyon yapmakta olan müracaatçı, temaslı olması nedeniyle 08.03.2021 – 17.03.2021 tarihleri ortasında raporlu olarak işe gitmemiş, 14.08.2021 – 27.08.2021 tarihler ortasında oğlunun temaslı olması nedeniyle rapor verilmiş, 24.11.2021 – 07.12.2021 tarihleri ortasında covid müspet çıkması nedeniyle raporlu olduğundan, raporlu olduğu periyotlarla ilgili maaşından kesinti yapıldığını belirtmiştir.
KDK: Olağan Devre ile pandemi devri ayırt etmek lazım
Bu çerçevede yapılan incelemede; bütün dünyayı tesiri altına Meydan covid-19 pandemi periyodunda olağan periyotların dışında birtakım düzenlemeler yapıldığı, olağan devirlerde bireylerin hastalık müsaadesi alması kendi takdirlerinde iken pandemi devrinde şahısların Mecbur karantina müddetlerine tabi tutulduğu, bir diğer sözle yapılan düzenlemeler uyarınca istirahat raporları düzenlenmiştir.
Başvurucunun misyon yaptığı vilayette idari müsaade kararı alınmamış olması onun mağdur edilmesine yol açmamalı
Bazı vilayetlerde alınan Vilayet Hıfzıssıhha Heyeti Kararı yahut direkt Kurumlar tarafından alınan kararlar ile COVID-19 teşhisi konulan yahut temaslı bireylerin idari müsaadeli sayılmalarının kararlaştırıldığı, lakin başvuranın bulunduğu vilayette yahut çalıştığı kurumda bu tarafta alınmış bir karar da bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda hem mevzuatta Aleni bir düzenleme bulunmadığı hem de başvuranın bulunduğu vilayette alınmış olan bir Vilayet Hıfzıssıhha Konseyi Kararı olmadığından Dolayı başvuranın mağduriyetinin Laf konusu olduğu, ayrıyeten bu durumun farklı vilayetlerdeki covid-19 müspet yahut temaslı şahıslar bakımından da uygulama farklılıklarına neden olduğu, bu nedenle de hem uygulama birliğinin sağlanması hem de olağan devirlerden farklı zorlukları barındıran pandemi devrinde ayrıyeten bir de mali haklar bakımından mağduriyetin önlenmesi ismine başvuranın idari müsaadeli sayılması ve yapılan kesintilerin iade edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Covid nedeniyle verilen rapor sebebiyle maaş kesintisi yapılmamalıdır
Hastalık raporuna binaen bu bireylerin raporlu hastalar üzere kıymetlendirilmesi ve raporlarının hastalık müsaadesine dönüştürülerek maaşlarından ilgili mevzuat çerçevesinde kesinti yapılmasının hakkaniyete Müsait olmadığı, bu sebeple başvuranın talebinin kabul edilerek Mecbur karantina altında geçirilen müddetin idari müsaade kapsamında sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Hakikaten Kurumumuzun 2021/6059 müracaat nolu evrakında da temaslı işçinin idari müsaadeli sayılması ve maaşından yapılan kesintinin iadesi istikametinde tavsiye kararı verilmiştir.
T.C.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
halk DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)
SAYI :2023/1509-S.23.2563
BAŞVURU NO: 2022/11732
KARAR TARİHİ: 06/02/2023
TAVSİYE KARARI
BAŞVURUYA BAHİS YÖNETİM: ULUSAL EĞİTİM BAKANLIĞI
BAŞVURUNUN KONUSU: Covid – 19 nedeniyle kullanılan sıhhi izinlere binaen yapılan maaş kesintisi hakkındadır.
BAŞVURU TARİHİ : 16/08/2022
I. BAŞVURANIN TEZ VE TALEPLERİ
1. Başvuran; ulusal Eğitim Bakanlığı’nda memur olarak vazife yapmakta olduğunu, temaslı olması nedeniyle 08.03.2021 – 17.03.2021 tarihleri ortasında raporlu olarak işe gitmediğini, 14.08.2021 – 27.08.2021 tarihler ortasında oğlunun temaslı olması nedeniyle raporlu olduğunu, 24.11.2021 – 07.12.2021 tarihleri ortasında covid olumlu çıkması nedeniyle raporlu olduğunu, raporlu olduğu devirlerle ilgili maaşından kesinti yapıldığını, bu konuda halk Denetçiliği Kurumunun Tavsiye Kararı olduğunu Anlatım ederek maaşından yapılan kesintinin iadesini talep etmektedir.
II. YÖNETİMİN MÜRACAATA AİT AÇIKLAMALARI
2. ulusal Eğitim Bakanlığı İşçi genel Müdürlüğü’nün 30.09.2022 tarihli sayılı yanıtı yazısında: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Zam ve Tazminatlar” başlıklı 152’nci hususunun “III-Ortak Hükümler” kısmının üçüncü fıkrasına değinilerek devlet memuru olarak vazife yapanların; uzun vadeli tedaviye muhtaçlık gösteren hastalıklarda kullandıkları hastalık müsaadeleri, yatarak tedavi gördükleri sürelerdeki hastalık müsaadeleri ile sıhhat heyeti raporu üzerine verilen hastalık müsaadeleri dışındaki diğer hastalık müsaadelerinin, bir takvim yılı içerisinde Yekün 7 günü aşması halinde aşan günlerdeki artırım ve tazminatlarının %25 Noksan ödenmesi gerekmekte olduğu” Anlatım edilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
.
IV. halk DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN’IN halk BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ
10. halk Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucunda; başvuranın talebine ait tavsiye karar önerisi, halk Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
V. KIYMETLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Tarafından Değerlendirme
11. Başvuran, Covid – 19 temaslısı ve Covid-19 müspet olduğu devirde Mecbur karantinada olması nedeniyle maaşından yapılan kesintinin iadesini talep etmektedir.
12. İlgili yönetim tarafından Kurumumuza gönderilen yanıtı yazıda ise özetle; başvuranın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Zam ve Tazminatlar” başlıklı 152’nci hususunun “III-Ortak Hükümler” kısmının üçüncü fıkrasına değinilerek devlet memuru olarak misyon yapanların; uzun vadeli tedaviye muhtaçlık gösteren hastalıklarda kullandıkları hastalık müsaadeleri, yatarak tedavi gördükleri sürelerdeki hastalık müsaadeleri ile sıhhat heyeti raporu üzerine verilen hastalık müsaadeleri dışındaki diğer hastalık müsaadelerinin, bir takvim yılı içerisinde Yekün 7 günü aşması halinde aşan günlerdeki artırım ve tazminatlarının %25 Noksan ödenmesi gerekmekte olduğu” Anlatım edilmiştir.
13. Bu noktada uyuşmazlığın; başvuranın Covid-19 şüphelisi olarak 14 gün ve Covid-19 müspet olarak 14 gün karantinada bulunduğu periyotta sıhhat Bakanlığınca tarafına verilen raporun, Covid 19 kapsamında alınan önlemler çerçevesinde idari müsaade kapsamında kıymetlendirilmesi noktasında düğümlendiği görülmektedir.
14. 29/05/2020 tarihli ve 31139 tekrarlanmış sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2020/8 sayılı ‘COVID-19 Kapsamında halk Kuruluş ve Kuruluşlarında Olağanlaşma ve Alınacak Tedbirler’ bahisli Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde ve 26/08/2020 tarihli ve 31225 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2020/11 sayılı ‘COVID19 Kapsamında halk Çalışanlarına Yönelik Tedbirler’ bahisli Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde; Çalıştırılma biçimlerine bakılmaksızın halk Kuruluş ve kuruluşlarında (Sağlık Bakanlığı ve ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı hariç) çalışan yönetici takım ve konumunda bulunanlar dış 60 ıslak ve üzerinde olanlar ile sıhhat Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanların idari müsaadeli sayılacağı, idari müsaadeli sayılanların bu müddette vazifelerini fiilen yerine getirmiş sayılacağı, mali ve toplumsal hak ve yardımları ile diğer özlük haklarının Bilinmeyen kalacağı, bu işçinin amirinin müsaadesi dışında misyon mahallinden ayrılmayacağı ve hizmetine muhtaçlık duyulanların çağırıldıkları anda misyonlarına dönecekleri düzenlenmiştir.
15. Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri gereği, halk Kurum ve kuruluşlarında (Sağlık Bakanlığı ve ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı hariç) çalışan yönetici takım ve durumunda bulunanlar dış 60 ıslak ve üzerinde olanlar ile sıhhat Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanlar idari müsaadeli sayılmış ve idari müsaadeli sayılanlardan hizmetine gereksinim duyulanlar çağırıldıkları anda misyonlarına dönecek olup, halk hizmetlerini aksatmamak kaidesiyle, çalıştırılma biçimine bakılmaksızın halk Kurum ve kuruluşlarında çalışanlara uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma üzere esnek çalışma formülleri uygulanabileceği düzenlenmiştir. Her iki Genelgede de koronavirüse yakalanan yahut temaslı olan halk çalışanının idari müsaadeli sayılacağına ait bir söze yer verilmemiştir.
16. Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri ile yönetimlere bir takdir yetkisi tanındığı görülmektedir. Yönetimin takdir yetkisine sahip olması, yönetimin keyfi olarak devinim edebileceği manasına gelmemektedir. Yönetime maddelerle tanınan takdir yetkisi mutlak olmayıp, halk faydası ve hizmet gerekleri ile sonludur. Yönetim, takdir yetkisini kullanırken kendisine verilen yetkinin hedefi doğrultusunda devinim etmeli, nesnellik ve tarafsızlık içinde davranmalı, Adalet kuralını gözetmeli, orantılılık unsuruna uymalı, kanunlarda Özel şartlar öngörülmüşse bunlara uymalı; bu yetkiyi halk faydası ve hizmetin gereklerine Müsait bir formda objektif, makul ve geçerli neden ve münasebetlere dayalı olarak kullanmalıdır.
17. 2006/10344 sayılı Bakanlar Heyeti Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Artırım ve Tazminatlara Ait Kararın 8 inci hususunda, bir takvim yılı içinde kullanılan hastalık müsaade müddetleri toplamının 7 günü aşması halinde, aşan günlere isabet eden artırım ve tazminatların %25 Noksan ödeneceği karar altına alınmıştır. 04/09/2020 tarihli ve 31234 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2931 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında “17/04/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Konseyi Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Artırım ve Tazminatlara Ait Karar ve eki cetvellerin uygulanmasına 2020 yılında da devam olunur” kararına, Yeniden 10/04/2021 tarihli ve 31450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3809 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında “17/04/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Konseyi Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Artırım ve Tazminatlara Ait Karar ve eki cetvellerin uygulanmasına 2021 yılında da devam olunur” kararına yer verilmiştir.
18. Belge kapsamında yapılan incelemede; Başvuranın oğlunun Covid -19 olması nedeniyle Covid – 19 temaslısı olarak 14.08.2021 – 27.08.2021 tarihler ortasında 14 gün rapor aldığı ardından ise 24.11.2021 – 07.12.2021 tarihleri ortasında Covid olumlu çıkması kendisine 14 günlük rapor yazıldığı, bu kapsamda başvuranın Covid – 19 nedeniyle Yekün 25 gün sıhhi müsaade kullandığı, diğer taraftan, tıpkı takvim yılında 6 günlük raporunun bulunduğu, hasebiyle toplamda 31 gün sıhhi müsaade kullandığı tıpkı Devre içinde idare tarafından da üstte açıklanan mevzuat kararları gereği müsaade mühletinin 7 günü aşan kısmı için başvuranın maaşından kesinti yapıldığı, başvuranın maaşından yapılan kesintinin iade edilmesini talep ettiği tespit edilmiştir
19. Husus ile alakalı üstte belirtilen mevzuat kararları değerlendirildiğinde, kullanılan hastalık müsaadesi müddetlerinin 7 günü aşması halinde ilgili çalışanlara yapılacak ödemelerde kesinti yapılacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Somut olayda ise salgın sebebiyle Mecbur olarak verilen raporun ihtiyari olarak alınan “hastalık/iş göremezlik raporu” ile birebir kapsamda sayılıp sayılmaması noktasında bir kıymetlendirme yapılması gerekmektedir.
20. Gaziantep Valiliği Vilayet Genel Hıfzıssıhha Şurası Başkanlığı’nın aldığı 17/09/2020 tarihli ve 2020/86 numaralı Vilayet Genel Hıfzıssıhha Heyet Kararında “Filyasyon grupları tarafından, Covid-19 olumlu hastalarla temaslı olduğu tespit edilen halk ve Özel dal çalışanlarının rastgele bir sıhhat kuruluşlundan sıhhat Raporu almaksızın 14 gün müddet ile idari müsaadeli sayılmalarına oybirliği ile karar verilmiştir” tabirlerine yer verilmiştir.
21. 25/09/2020 tarihli ve 2020/9-32 sayılı Adıyaman Valiliği Vilayet Hıfzıssıhha Heyeti Kararında “Sağlık kurumlarında COVİD-19 hastalığı tespit edilen yahut filyasyon takımlarınca COVİD-19 temaslısı olarak belirlenerek hakkında izolasyon/karantina önlemi kararı alınan halk Kuruluş ve kuruluşları çalışanlarının, Tabip raporuna gereksinim olmaksızın, 14 gün mühlet ile idari müsaadeli sayılmalarına, Bilindiği üzere COVİD-19 hastası ya da temaslısı olan şahıslar, sıhhat Bakanlığı’nın hayat Konuta Sığar (HES) uygulaması üzerinden HES kodu sorgulaması yapıldığında, izolasyon müddetince riskli olarak görülmektedir. Bu sebeple, şahısların COVİD-19 hastası yada temaslısı olup olmadığının tespiti için rastgele bir doküman istenilmemesine; idari müsaade talebinde/gerekliliğinde kişinin risk, hasebiyle izolasyon durumunun ve müddetinin, kişinin kurumu tarafından tertipli olarak HES kodu sorgulanarak tespit, Denetim ve kontrolüne… oybirliği ile karar verilmiştir” tabirlerine yer verilmiştir.
22. Tekrar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın valiliklere ve bütün müftülüklere gönderdiği 07/12/2020 tarihli ve E- 60727077-903-05-02-863694 sayılı yazıda;
“Bilindiği üzere COVID-19 salgınının Ülkemizde yayılımının en üye indirilmesi maksadıyla salgınla çabayı ve salgının tesirlerinin azaltılmasına yönelik faaliyetleri zafiyete uğratmama ve halk hizmetlerini aksatmama koşuluyla çalışma biçimine bakılmaksızın bütün işçiye uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma ve esnek çalışma usulleri uygulanabilmesi, dönüşümlü çalışacak çalışanın fiilen vazifeye gelmedikleri mühlet zarfında idari müsaadeli addedilmesi ve mesai saatlerinin düzenlenmesine yönelik Cumhurbaşkanlığımızca bir sıra önlemler alınmaktadır.
Diğer taraftan salgın hastalıklarla uğraş gayesiyle yürürlüğe konulan 1593 sayılı Genel Hıfzıssıhha Kanunu’nun 57’nci hususunda; kolera, veba üzere birtakım hastalıklar sayılmakta, 72’nci hususunda de 57’nci hususta zikredilen hastalıklardan birinin zuhur ettiği yahut zuhurundan şüphelenildiği takdirde öbür önlemlerin yanında hasta olanların yahut hasta olduğundan Kuşku edilenlerin ve hastalığı neşrü tamim eylediği tetkikatı fenniye ile tebeyyün edenlerin fennen icap eden süre zarfında ve Sıhhat memurlarınca hanelerinde yahut sıhhi ve fenni kuralları haiz mahallerde tecrit ve müşahede altına alınacağı belirtilmektedir.
COVID-19 tanısı konulanlara salt tedavi uygulamasıyla yetinilmeyerek tecrit ve müşahede üzere ayrıyeten önlemlere başvurulması, bunun ötesinde temaslıların dahi Mecbur izolasyona tabi tutulması üzere alınan bir sıra tedbirler, Laf konusu salgının cemiyet sıhhatini ne kadar etkilemekte olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu prestijle salgın nedeniyle düzenlenen istirahat/iş göremezlik raporlarının da olağan sıhhat raporu olarak değerlendirilmemesi, sıhhat Kurumlarınca COVID-19 teşhisi konulan yahut temaslı olduğu gerekçesiyle karantina altına alınan ya da izolasyona tabi tutulan işçimizin bu durumlarını evrakla ibraz etmeleri halinde idari müsaadeli sayılmaları ve ibraz edilen dokümanların, ilgili işçinin süreç belgelerinde hıfz edilmesiyle yetinilmesi, ayrıyeten müsaade evrakı tanzim edilmemesi konularında bilgilerini ve gereğini rica ederim.” denilmektedir.
23. nihayet üç paragrafta da örnekleri verilmek suretiyle, müracaat konusu olayla ilgili halk kurumları ortasında uygulama birliği bulunmadığı görülmektedir. müracaat konusu olayda olduğu üzere birtakım kurumlar Covid-19 müspet yahut temaslı çalışanından hastalık raporu istemekte, kimi kurumlar ise halk çalışanlarını rastgele bir sıhhat raporu almaksızın 14 gün idari müsaadeli kabul etmektedir. Sonuç prestijiyle bu durum mevzuatta da belirtildiği üzere Covid-19 temaslısı memurların mali haklarını etkilemektedir.
24. Hastalık Raporu; Tabip tarafından şahsen yapılan muayene ve tetkikler sonucunda, tıbben istirahati gerekli görülenlere düzenlenen rapordur. Hastalık Müsaadesi ise; memurun misyon yaptığı Kuruluş yahut kuruluşun müsaade vermeye yetkili kıldığı ünite amirlerince, emekçiler için ise Toplumsal Emniyet Kurumu (SGK) tarafından verilen izindir. halk kurumlarınca tedavi ve takipleri konutlarında gerçekleştirilen hasta ve yakın temaslı halk görevlilerinden mali ve toplumsal hak ve yardımları ile öbür özlük haklarında kayıp yaşanmaması için hastalık müsaadesi ve münasebetiyle hastalık raporu talep edilmektedir.
25. Covid-19 pandemisinin, yalnızca Kurumlar için değil, bütün insanlık açısından harikulâde bir durum olduğu ve harika süreçlerin ise olağan periyotlara nazaran daha ihtimamlı olarak kıymetlendirilmesi gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, böylesi Özel devirlerde, çalışan ve ailesi, hatta yakın etrafı açısından fiyat sürekliliğinin sağlanması nihayet derece değerlidir. Bu nedenle mevzuyla ilgili mevzuatın mali ve toplumsal haklar açısından daha geniş kıymetlendirilmesi gerektiği, Covid-19 kaynaklı karantina uygulamalarının zorlayıcı Sebep olarak değil, Amel sıhhati ve güvenliği kapsamında düşünülmesi gerektiği bedellendirilmektedir. Çünkü hem Covid-19 olumlu hem de temaslı bireyler bulundukları ortamda idari bir Tedbir olarak karantinaya alınmaktadır.
26. Bu çerçevede yapılan incelemede; bütün dünyayı tesiri altına Meydan covid-19 pandemi devrinde olağan devirlerin dışında birtakım düzenlemeler yapıldığı, olağan devirlerde bireylerin hastalık müsaadesi alması kendi takdirlerinde iken pandemi devrinde bireylerin Mecbur karantina mühletlerine tabi tutulduğu, bir öbür tabirle yapılan düzenlemeler uyarınca istirahat raporları düzenlendiği, diğer yandan birtakım vilayetlerde alınan Vilayet Hıfzıssıhha Konseyi Kararı yahut direkt Kurumlar tarafından alınan kararlar ile COVID-19 teşhisi konulan yahut temaslı şahısların idari müsaadeli sayılmalarının kararlaştırıldığı, lakin başvuranın bulunduğu vilayette yahut çalıştığı kurumda bu istikamette alınmış bir karar da bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda hem mevzuatta Aleni bir düzenleme bulunmadığı hem de başvuranın bulunduğu vilayette alınmış olan bir Vilayet Hıfzıssıhha Şurası Kararı olmadığından Dolayı başvuranın mağduriyetinin Laf konusu olduğu, ayrıyeten bu durumun farklı vilayetlerdeki covid-19 müspet yahut temaslı şahıslar bakımından da uygulama farklılıklarına neden olduğu, bu nedenle de hem uygulama birliğinin sağlanması hem de olağan periyotlardan farklı zorlukları barındıran pandemi periyodunda ayrıyeten bir de mali haklar bakımından mağduriyetin önlenmesi ismine başvuranın idari müsaadeli sayılması ve yapılan kesintilerin iade edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
27. Üstte anlatılan konular, başvuranın argümanları, yönetimin bahis ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve bütün belge kapsamı Birlikte göz önünde bulundurularak Kurumumuzca yapılan inceleme ve kıymetlendirme sonucunda; hastalık raporuna binaen bu şahısların raporlu hastalar üzere kıymetlendirilmesi ve raporlarının hastalık müsaadesine dönüştürülerek maaşlarından ilgili mevzuat çerçevesinde kesinti yapılmasının hakkaniyete Müsait olmadığı, bu sebeple başvuranın talebinin kabul edilerek Mecbur karantina altında geçirilen müddetin idari müsaade kapsamında sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Gerçekten Kurumumuzun 2021/6059 müracaat nolu evrakında da temaslı çalışanın idari müsaadeli sayılması ve maaşından yapılan kesintinin iadesi istikametinde tavsiye kararı verilmiştir.
B. Âlâ Yönetim Unsurları Tarafından Değerlendirme
28. Yeterli Yönetim prensiplerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 tekrarlanmış sayılı Resmi Gazetede yayımlanan halk Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına Ait Tarz ve Temeller Hakkında Yönetmeliğin “İyi Yönetim ilkeleri” başlıklı 6 ncı hususunda yer verilmiş olup, Laf konusu unsurlar istikametinden yapılan kıymetlendirme sonucunda; Kurumumuzca istenilen bilgi ve evrakların yönetim tarafından müddeti içerisinde, tam ve gerekçeli olarak Kurumumuza gönderildiği, lakin yönetimin, başvurana verdiği karşılıkta hangi müddette hangi mercilere başvurabileceğini göstermediği bu nedenle “karara karşı müracaat yollarının gösterilmesi” unsuruna uymadığı anlaşılmış olup, yönetimin bundan bu türlü bu unsura de uyması önerilmektedir.
VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE AİT AÇIKLAMA
29. 6328 sayılı Kanunun 21 inci hususunun ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının Yönetime bildiri tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından rastgele bir aksiyon ya da süreç tesis edilmezse, (varsa) dava açma müddetinden kalan müddet kaldığı yerden işlemeye devam edecek olup Denizli idare Mahkemesinde yargı yolu açıktır.
VII. KARAR
Açıklanan münasebetlerle MÜRACAATIN KABULÜNE,
“Başvuranın Mecbur karantina altında geçirdiği müddetin idari müsaade kapsamında sayılması konusunda teminen Gerekli süreçlerin tesis edilmesi” konusunda ULUSAL EĞİTİM BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASI,
Bu kararın, BAŞVURANA ve ULUSAL EĞİTİM BAKANLIĞINA bildirimine,
Bu doküman, inançlı elektronik imza ile imzalanmıştır.
6328 sayılı halk Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci unsurunun üçüncü fıkrası uyarınca; ULUSAL EĞİTİM BAKANLIĞI tarafından bu karar üzerine tesis edilecek sürecin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin Mecbur olduğuna,
Türkiye Cumhuriyeti halk Başdenetçisince karar verildi.
Yorum Yok